Bırakın Kutlama Mesajlarını

Bugün ister “Anneler Günü”, ister “Öğretmenler Günü” ister “Engelliler Günü” olsun. Adına ne derseniz deyin. Sosyal medya başta olmak üzere tüm medyada konu ile ilgili açıklamalar, güzel ve anlamlı cümleler kuruluyor. Kimi şirketler bu günü fırsat bilerek sözde kampanyalar düzenliyorlar. Hatta daha ileri taşıyarak teyzeler anne yarısıdır diyerek işi sömürü haline getirmeye başladılar.

Ç A Ğ R I M D I R !…

Bırakın kutlama mesajlarını. Bırakın süslü cümleleri, bırakın Anneler Günü’nü, Öğretmenler Günü’nü. Bırakın Cuma günlerini, kandilleri kutlamayı. Samimi olalım, sözlerimizi davranışa çevirelim. Söylediklerimizi hayata geçirelim, Anneler Günü üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak;

Hediye almak yerine samimi olarak kucaklayın annenizi ama yarın da kucaklayın hatta 365 gün sonraya kadar her gün kucaklayın. O günün sonrasındaki diğer günlerde; “İyi ki varsın, canım annem” vb sözleri unutacaksanız bugün bu cümleleri kullanmayın. Yılda bir gün geldiği zaman herkesin güzel ve anlamlı cümlelerle “Anneler Günü” nü kutlama mesajları bana samimi gelmiyor.

Biliyor musunuz? 2019 yılında 474 kadın öldürüldü. 2018 yılında öldürülen kadın sayısı 440’dı. Öldürülen 474 kadının 155‘inin çocuğu vardı, 7’si hamileydi.  Başta inandığını ikrar eden Müslümanlar olmak üzere tüm insanlık Allah’ın çağrısına kulak versin ve hayatına tatbik etsin yeter. İşte o kutsal çağrılar.

“Biz insana, anne-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Çünkü annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve doğurdu.” (Ahkaf Süresi 15)

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.” (İsrâ, 23)

De ki: “Geliniz size Rabbinizin haram ettiği şeyi ben okuyayım: O’na hiç bir şeyi ortak/denk tutmayın, anaya babaya iyilik edin, fakir düşmek (korkusun)dan çocuklarınızı (herhangi bir şekilde) öldürmeyin. Biz, sizin de onların da rızkını veririz. ‘Zinanın ve her türlü kötülüğün’ açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Allah’ın haram ettiği canı (hukukça) geçerli sayılan bir hak olmadıkça öldürmeyin.” İşte (Allah),düşünesiniz (aklınızı kullanasınız) diye size bunları emretti. (Enam Suresi 151)

İnsanın kendisi ile yüzleşmesi çok can yakıyor olmalı ki hayatındaki tüm olumsuzlukların nedenini dışarıda arıyor, bir SMS göndermekle, whatsApptan grup kurarak toplu mesaj göndermekle vicdanınızı rahatlatmış olabilirsiniz. Yüzlerce kişinin olduğu gruplarda gönderdiğiniz Cuma, kandil mesajlarını çok da dikkate alınmadığını, alınsa dahi kalpten kalbe giden yola hizmet etmediğini anlamamız gerekiyor.

Sanal dünyanın başında annenizi, öğretmeninizi ne kadar çok sevdiğinizi de paylaşabilirsiniz. Unutmayalım ki bu sanal âlemde; Her gün birileri giriyor çıkıyor hayatlara. Tanımadığımız  bir sürü hayatı bir tıkla dâhil ediveriyoruz yaşamımıza. Ve bir o kadar kolayda çıkarıveriyoruz. Yüzümüzde yüzlerce maske, her gün başka bir kişilikle boy gösteriyoruz.

Herkes her konuda uzman kesildiği bir dönemde güvenirliliği her geçen gün azalmaktadır sanal âlemin. Güvenin azalmasıyla birlikte gönderdiğiniz mesajların da aynı oranda sevimliliği ve güvenirliliğinin kalmadığını bir an önce fark etmemiz gerekiyor.

İnsanların hayattan keyif almalarını, mutlu olmalarını sağlayan en önemli şey, iletişim. Bizler sosyal varlıklarız. Bulunduğumuz ortamlarda yaşadığımız her türlü iletişim bozukluğu yalnızlaşmamıza sebep oluyor. İnsanlar yalnızlaşıyor ve yalnızlaştıkça kendine bir çıkış noktası arıyor. Teknoloji burada devreye giriyor. Birçok insan farkında değil ama kişiliğini bulduğunu düşündüğü bu dünyanın bağımlısı oluyor yavaş yavaş ve git gide daha da yalnızlaşıyor.

Sanal âlemde sabahlara kadar süren, coşkun duyguların yaşandığı  sohbetlerin  ne kadarı gerçek, ne kadarı samimi? Yaptığımız en büyük hata; hayalle gerçeği karıştırmak belki. Gerçek hayatımızı da olumsuz yönde etkileyen  sanal âlem, ister doğru amaçla kullanalım ister amacının ötesinde,  hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığımızda sığındığımız internetin, insan ilişkilerimizi kötü etkilediğini ve bizi gün be gün yalnızlığa ittiğini,  asosyal, üzgün ve kaybetmiş insanlar haline dönüştürdüğünü  ne zaman görürüz onu da bilmiyorum? 

Bırakın mesajı. Bırakın, her Cuma mesajlarını, kandil kutlamayı, bayram tebriklerini, gün kutlamayı. En yakınınızdan başlayarak arayın onları, sesini duyun, duasını alın, hâlini hatırını sorun. Her Cuma en sevdiğiniz insanları telefonla arayarak seslerini duyun, her bayramda en eski dostlarınızdan başlayarak konuşun onlarla. Ne kadar vefalı olduğunuzu ispat edin. Emin olun bu sizin vicdanınızı da rahatlatacaktır.

Tek bildiğim, dışarıda her şeye rağmen yaşanası bir dünya olduğu ve tüm güzellikleri ile  devam ettiğidir…

Sevgide kalın, sevgiyle kalın.