Abdest, maddi ve manevi hastalıklara kalkandır

Din, bize dünyaya geliş amacımızı Allah’a karşı yükümlü olduğumuz görevleri öğretir. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı tanıtır ve ahiret mutluluğuna ulaşmanın yollarını gösterir.

Kısaca dinin gayesi; insanı hem dünya hayatında, hem de ahirette mutluluğa kavuşturmaktır. Bize düşen görev, dinin gösterdiği doğru yolda yürüyerek bu mutluluğa ulaşmaktır.

Rabbimizin bizlere emrettiği ibadetlerde hem dünya hem de ahiret mutluluğunun yanı sıra, maddi manevi sırları da beraberinde vermiştir.

İslam dinin de insan, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uyduğunda ahiret mutluluğunu elde ettiği gibi, bu dünya mutluğunu da elde edecektir. İnanç ve ibadetler de esas olan Allah’ın rızasını kazanmak olmakla birlikte ibadetlerin hayatımızın her alanına fayda veren tarafı da bulunmaktadır.

Peygamber efendimize(S.A.V) gelen ilk vahiylerde, temizliğe vurgu yapılması Müslüman açısından çok önemlidir.

“Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut ve her türlü pislikten uzak dur.” (Müddessir 74/1-5)

Bu ayeti kerime ile Rabbimiz, Peygamberlikle görevlendirilen ve ilahi vahye mazhar olan Hz. Peygamber’den öncelikle giydiklerini temiz tutmasını isteyerek, biz Müslümanlar için temizliğin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.

Mümin, abdesti hem ibadet sevabı kazandıran hem de kendisini kirden ve mikroptan koruyan büyük bir nimettir.

Abdest, başlı başına bir maddî temizlik olması ve birçok tıbbî faydalar taşıması yanında, temelde bir manevi temizlik ve arınma vasıtasıdır. Abdestin imanın yarısı olduğunu, abdest alırken yıkanan uzuvlardan günahların döküldüğünü, kıyamet gününde Müslümanların abdestin eseriyle yüzleri, el ve ayakları, parlak olduğu halde çağrılacaklarını ifade eden hadislerin bulunması, abdestin manevi değerini ortaya koymaktadır. Maddi ve fiziki yönden bakıldığında abdest koruyucu bir hekimdir.

Bunların yanında abdestin insan sağlığı bakımından temin edeceği diğer maddî faydaların bazıları şöyle sıralanabilir:

Vücudumuzda en çok açıkta olan ve kirlenen yerler; el, yüz, ayak gibi yerlerdir. Ellerimiz gün içerisinde çeşitli yerlere dokunur, mikroplar bulaşır. Her gün ibadet niyetiyle abdest alan bir kişi el, yüz ve ayakları yıkamak suretiyle cilt hastalıklarından ve iltihaplarından kendisini iyi bir şekilde korunmuş olur.

Özellikle pandemi döneminde abdest, virüsün panzehiri olmuştur. Virüsten korunmanın en önemli yollarından birinin abdest olduğu uzmanlar tarafından tavsiye edilmiş, burnun ve ağzın sık sık yıkanması gerektiği ifade edilmiştir.

Dünyayı kuşatan Kovid-19 salgınıyla millet olarak yekvücut mücadele ediyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızın yolu, temizlikten, maske ve mesafe kuralına uymaktan geçiyor. Unutmayalım ki, düzenli ve özenli bir temizlik konusunda abdest bizler için en güzel imkândır.

Abdest almanın faziletleri saymakla bitmez. Ancak, virüs salgınına karşı koruma özelliğini vurgulamak gerekir.

Abdestin getirdiği temizlik, bu vesileyle daha da önemli bir konuma geldi.

Burnu yıkamakla, burnun barındırdığı virüs ve mikropların vücuda girmeleri önlenmiş olur. Yüzün yıkanması da cildi kuvvetlendirir, baştaki ağırlığı ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alan bir kişin yaşlansa bile, yüzündeki güzellik, tazelik gitmez. Soğuk suyla başa mesh edildiğinde başarısı hafifler.

Gusülle vücut organların ahenkli çalışmasını sağlar.  Vücudu belirli aralıklarla yıkamak, sağlık yönünden çok önemlidir.

Abdest alırken yıkadığımız organların virüs yuvası olduğu aşikardır.  El, ağız, burun, ayak ve diğer uzuvlarımızın temizlenmesiyle virüsler vücudumuzdan tamamen atılmaktadır. Özellikle bol suyla çalkalanan ağız, suyla temizlenen burun, ayak parmaklarının arasına kadar giren su, virüslerin hain planlarını altüst etmiştir.

Ağız çalkalanırken gırtlağa kadar yapılan gargara, buruna su çekilirken genze kadar gitmesi, kulak iç kısmımın mesh edilmesi, sadece virüsleri değil, önemli oranda mikrop ve bakterileri de yok etmektedir.

Abdest almak sadece salgın zamanında değil, her zaman bizleri koruyor ve koruyacaktır.  İsterseniz bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin kullanın, isterseniz kolonya veya dezenfektan kullanın ama abdest almayı asla ihmal etmeyin. Beş vakit namaz kılıp, sık sık abdest alan bir insanın ne kadar korunduğunu da unutmayın. Bu korunma, sadece virüs ve mikroplara karşı olmayıp, çok daha geniş kapsamlıdır.

Bedenimize temizlik, ruhumuza mutluluk veren abdestimiz, salgın hastalıklar karşısında en güzel koruyucudur. Abdest manevi hastalıkları da tedavi eder.

Rabbim bütün müminleri afetlerden, hastalıklardan korusun. Kendisine hayırlı bir kul, Habibine hayırlı bir ümmet eylesin. Sağlık nimetinin kıymetini bilip, bunu O’nun yolunda sarf etmeyi nasip eylesin. Yaptığımız bütün ibadetleri kabul eylesin…