Yeniden başlama

“Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin…”
Nisa Suresi 136. Ayet
Hayatımızda ters giden, yolunda olmayan, değiştirmeyi düşünüp de bir türlü fırsat bulamadığımız ya da cesaret edemediğimiz bir sürü şeyin olduğu muhakkaktır. Bu düzeltilmesi gereken şeyleri yapabilmek için aradığımız fırsatı, bahaneyi pandemi süreci altın tepside sundu.
Alışkanlıklarımız değişti. Önceliklerimiz değişti. İlişkilerimiz, ziyaretleşmemiz, münasebetlerimiz hep değişti. İbadetlerimiz bile değişti. Eskisi kadar camiye gidemiyor, cemaat olamıyoruz. Gitsek saf oluşumuz değişti. Tekbirden önce uyarılıyorduk safları sıklaştırmamız için şimdi mesafeli duruş için uyarılıyoruz. Musafahalaşmamız, sarılmamız samimiyetimizin nişanesiydi. Onlar da yok artık.
Eğitim anlayışımız değişti. Açık öğretim vardı, şimdi “uzaktan eğitim” kavramımız, online canlı derslerimiz oldu. Bir açılıp bir kapanan, seyreltilmiş sınıflarda öğrencilerimizle mesafeli duruşumuz var artık.
Evlerimize daha çok döndük. Çocuklarımız, eşimiz, ailemiz olduğunu fark ettik. Zorla da olsa daha çok iletişim kurma durumu ile yüzleştik. Birbirimizi daha çok görmeye, tanımaya, anlamaya imkan bulduk.
Her zamankinden fazla sosyal medyamız oldu. Sınırı olmayan bu mecrayı da sınırsız kullanmayı alışkanlık edindik. Her şeylerini paylaşmak için bir imkân bulmuş oldu kimilerimiz.
Hayata yeniden başlamak ve düşünmek için de iyi bir fırsattı pandemi süreci. Kayıp ve kazançlarımızı tartmak, yıktıklarımızı yapmak, kırdıklarımızı düzeltmek için iyi bir imkândı. Neyin daha önemli ve değerli olduğunu görüp anlamak ve ilişkilerimizi yeniden kurgulamak için bir dönüm noktası, bir yeni başlangıç imkânı sundu bize. Hastaneye bıraktıklarımızın canlı halini göremeyebilir olduk. Hastalandığını ve aniden vefat haberlerini duyduk tanıdıkların, eşin, dostun. Ölmek için uygun bir zaman dilimi değildi pandemi süreci. Cenaze adetlerimizi değiştirdi. Sınırlı sayıda kişi kıldı cenaze namazını ve definde bulundu az sayıda kişi. Ne çare ki ölüm zamanını seçme hakkı olmuyor insanın. O belirli ancak bizce meçhul zaman ansızın gelebiliyor.
Sağlık en önemliydi. Hiçe sayılacak, boş verilecek, dalgaya alınacak bir yanı yoktu sağlığın. Hem her koyun kendi bacağından asılmıyordu. Bulaşıklık her yerde kol geziyor, birinin ihmalkâr davranışı bir çok kişiyi olumsuz etkiliyordu. “Sana ne ölürse ölsün, benim çocuğum…” diyerek güvenlik görevlileri ile kavga eden insan, o sadece senin çocuğun değil. Okulumuzun öğrencisi, çocuklarımızın arkadaşı, komşumuzun çocuğu, birilerinin torunu, yeğeni, yarınlarda toplumun bir çalışanı, yöneticisi, önemli bir ferdi, geleceğimiz…
Sorgulamak ve yeniden kurgulamak lazım hayatı. Bir şarkıda “Sil baştan başlamak gerek bazen.” dediği gibi olmasa da yeniden başlamak, hayatı, ilişkileri ve imanımızı yeniden sorgulamak gerek. Nisa Suresi 136. Ayette Allahu Teâla sesleniyor: “Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin…” Bu ayet ilk bakışta iman edenleri yeniden iman etmeye çağırmaktadır. Burada bir çelişki bulunmadığını göstermek için tefsirciler tarafından “Maksat dışa karşı inanmış gibi görünen münafıklardır.”, “İkinci iman çağrısı, imana devam çağrısıdır.”, “İnananlar kâmil manada imana çağırılmaktadır.” gibi çeşitli açıklamalar yapılmıştır. İman edenlere seslenilen bu ayet imanımızı gözden geçirmemizi, inandığımız değerlerin ne olduğunun farkında olmamızı isteyen diğer ayetler gibi canlı bir hitaptır. Her an yaşanan bir ölçü. Hele de bu günler için çok değerli bir hitap. Düşünmeye çok vaktimiz oldu, eğer o melekemizi yitirmedik veya kiraya vermedik ise. Aklı olan herkes için emirdir düşünmek, ibret almak, akletmek ve idrak etmek. Her insan o donanıma sahip olarak dünyaya gelir. Hem suret hem kabiliyet olarak mükemmel bir şekilde yaratılan insanın var olan donanımlarından habersiz olması, kullanmaması, kiralaması… kendi eksikliğindendir. Kullanılmamış bir kalp, beyin, göz, kulak… vs donanımı kabre götürmenin dönüşü olmayan bir pişmanlık sağlayacağı aşikardır.
Yeniden başlamak için geç değil. Yaşın ve kötü yaşanmışlıkların bir önemi yok. Üç aylardayız. Henüz can bedeni terk etmeden mümkün iken neresinden dönülürse kar olan bir zarardan dönüp kendi elimiz ve dilimizle kırıp incittiklerimizi tamir edebilir, yanlışa bir sünger çekip bembeyaz bir sayfa açabiliriz.
Henüz mümkün iken yeniden iman edebilir, yeniden başlayabiliriz her şeye.