Ramazan ayı ve İnsan

Ramazan, sözcük olarak “yaz sonunda yağıp yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur manasının karşılığıdır. Bu yağmur, yeryüzünü nasıl temizleyip yıkarsa; kızgın yer, orada yürüyenlerin ayaklarını nasıl yakarsa, Ramazan ayı da müminleri günah kirlerinden öylece temizler, yakar, yok eder.
Diğer bir anlamı da yanmaktır. Buna göre Ramazan ayı oruçlunun günahlarını yakarak yok eder demektir. Ramazan, kutsal ve olağanüstü bir zaman dilimidir. Günah yükünden kurtulma ve rahmet denizine yelken açma fırsatını veriyor bize ramazan.
Rasulullah buyurdu ki:
“Eğer kullar Ramazan’daki faziletleri bilselerdi, ümmetim yılın tamamının ramazan olmasını isterdi”.
Yine Rasulullah:
Oruçlunun uyuması ibadet, susması tesbih, amelleri kat kat değerli, duası makbul ve günahları bağışlanmıştır.” buyurmaktadır.
Ama unutmayalım ki, büyük fırsatlar büyük sorumlulukları beraberinde getirir. Allah, ramazan ayında kullarını affetmek için bahane arıyor adeta.
Allah Resulü, Ramazan ayına kavuşma arzusunu dualarında açığa vururdu. Enes b. Mâlik’in naklettiğine göre, Recep ayı girdiği zaman Peygamber Efendimiz şöyle dua ederlerdi:
Enes b. Mâlik’ten rivayet edildiğine göre, Recep ayı girdiği zaman Resûlullah (sav) şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.
Allah Resulü(sav) ashabını Ramazan’a hazırlardı.
Ayrıca Sevgili Peygamberimiz, Ramazan öncesinde yaptığı sohbetlerle, ashabının zihinlerini ve gönüllerini bu mübarek aya hazırlardı. Müslümanın ramazan ayı gelemden özlem duyması onu beklemesi bile günahlara kefarettir. Ramazan ayı içerisinde bulundurdu gizli sırlarla doludur. Her dakikası her saniyesi çok kıymetlidir.
“Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye size de sayılı günlerde farz kılındı. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” Bakara 182-185
Bu ayetler, Ramazan ayının, diğer aylardan ayrıcalıklı olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Ramazan, Kur’an ayıdır.
Ramazan, dua ayıdır.
Ramazan, Allah’a daha yakın olma ayıdır.
Ramazan, şükür ve sabır ayıdır.
Ramazan, eğriden doğruyu bulma ayıdır.
Ramazan, tövbe ayıdır.
Ramazan, yardımlaşma ayıdır.
Ramazan, Allah’ın koyduğu sınırları gözetme ayıdır.
Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan bir aydır.
Ramazan ayında Allah’ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir
Akabe biatlerinde etkin görev almış olan Ubâde b. Sâmit (ra), Ramazan ayının yaklaştığı bir günde Resûlullah’ın (sav) şöyle dediğini nakleder:
“Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah o ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, o ayda duaları kabul eder. Allah Teâlâ sizin (Ramazan ayındaki ibadet ve hayır konusunda) birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O hâlde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ’ya kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah’ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir.” Heysemi, M.z.3,344
EbûHüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim inanarak ve karşılığım Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buharı, İman, 28)
Ramazan, Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların bağlandığı, toplumda suç oranının azaldığı bir huzur dönemidir.
Bu ayı çok iyi değerlendirmek her yönüyle istifade etmek gerekir. Bu benim son ramazan ayım olabilir bilinciyle hareket etmek en akıllıca yol olacaktır.
Ramazan ayı sadece oruç tutmaktan ibaret değildir. Tüm bedenimizle ağzımız, kulağımız gözlerimizle bir bütün içeresinde olmak gerekir.
Nitekim peygamber efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi ve cehaleti terk etmezse, Allah’ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur.”
“Nice oruç tutanlar vardır ki oruçtan onlara kalan sadece açlık ve susuzluktur” hadisi bu gerçeği vurgulamaktadır.
Ramazan eğlence programları ile manevi kazanımları öldürme değil, manevi haz ile ahireti kazanma ayıdır.
Ramazan’ı festival havasına dönüştürmek, bu imkânı hiçe çevirmek israf etmekten başka bir şey değildir. Ramazan’ı festivale dönüştürenler orucu diyete, ibadeti adete dönüştürürler. İbadeti adete dönüştürenlerin kaçınılmaz olarak yaptıkları ikinci yanlış ‘adeti ibadete’ dönüştürmektir.
Ramazan’ı ayını yetişip değerlendirmeyenlere efendimiz tarafından büyük bir ikaz geliyor! Burnu yere sürtülsün.
Ramazan’a yetiştiği halde onun kadrini ve kıymetini bilmeyen birinin, kendisine yazık ettiğini şöyle ifade buyurmuştur: “Ramazan ayına girdiği halde günahlarını affettirmeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün (Tirmizi Deavat,100)
EbûHüreyre’nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile cuma, bir sonraki cumaya kadar ve Ramazan diğer Ramazan’a kadar, aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesiledir.” (Müslim, Taharet, 16)
Bu hadisler gösteriyor ki ramazan ayı insan için milattır. Kendini yenileme ve tefekkür etme ayıdır. Ramazan ayı olağanüstü bir zaman dilimidir. Günah yükünden kurtulma ve rahmet denizine yelken açma fırsatını verir bizlere. Çünkü Allah, ramazan ayında kullarını affetmek için bahane arıyor adeta.
Tarlayı ekerseniz ürün alırsınız. O halde gelin bu ramazan tarlada yetişen başak gibi manevi hayatımızı bereketlendirecek Ramazan ayına gönlümüzü açalım. Her şeyiyle son damlasına kadar ondan istifade edelim. Teravihi ile, bütün azalarımıza tutturacağımız orucu ile, hayır hasenat ve infaklarımızla ramazanlaşalım. Ramazan’a uygun yaşayalım.