Anlamak Masraflı İştir

Yazımızı sesli olarak da dinleyebilirsiniz.
Güncel olarak fazlaca kullandığımız “bakış açısı” kavramı, olayları anlamada tek başına yeterli değildir. Gördüğümüz şeyin aslı, görüldüğü gibi olmayabilir. Musa (as) ile Hızır (as)’ın yolculuğunu hatırlayın.
Manzaraya farklı açılardan bakabilmek mutlaka daha iyi görüp kavramamızı sağlayabilir. Bazı olaylar vardır ki dört bir yandan bakıldığında her bir açıdan farklı görülebilir. Sebepleri, oluşu ve etkileri de tabii ki değişiklik gösterir olayların.
Hissiyatı anlamak için icat edilen “empati,” kendini karşındakinin yerine koyup düşünebilmeyi ifade eder. Karşılıklı anlayış ve iletişim için oldukça faydalı bir kavram olmakla beraber, olayları algılamada yeterli değildir.
Olmayacak şeyi yaptırma isteği ile kapını çalan kişi “hayır, yapamam” cevabını alınca, “ama başkasına yaptın, bana neden yapmıyorsun?” diye çıkışır. “Her zaman doğruyu söylersen ne söylediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.” hali gibi daima doğru olanı yapınca hafızayı yoklamaya gerek yok. Zira istenilen şey ilkelerinize aykırıdır ve kimseye yapılmamıştır. Öncesinde sanki yaptığımızın şahidi gibi konuşan kişi git gide “yapmışsın, öyle diyorlar, komşudan duydum, kahvede konuşuyorlardı…” aşamasına kadar geriler. Yine de isteği yapılmayacağını anlayınca bu kez tehdit diline yönelip “BİMER’e, CİMER’e, ilgili makamlara şikayet edeceğini” söyler ve bazen de söylediğini yapar. Yazılı ifademiz için bir yazı veya sözlü ifademiz için birileri ziyaretimize gelir.
Atalarımız böylesi durumlar için ne güzel bir ifade kullanmışlar: “Çamur at tutmazsa izi kalır.” Atılan her iftira, edilen her şikayet insanı etkileyip gücünü düşürse de hak ve doğru olanları söylemeye, yapmaya daha bir koyulmak gerekir. İyilikler hanesine yazdırılmak istenenleri arttırmak lazım.
Doğru olmak ve doğruda kalmak oldukça önemlidir. Yalana bir kez bulaşmaya gör. Bir yalan mutlaka bir başka yalana gebedir ve hemen doğurur. Silsile çok hızlı ilerler. Yatsı da çabuk olur zaten. Gerçi yalancılar çoğu zaman arsızdırlar. Utanma duygusundan sıyrılmış olduklarından yüzleri de kızarmaz. “Ne olmuş ki yani”, ile geçiştirir, bir şey olmamış gibi devam ederler hayatlarına.
“Doğrusunu söylemek gerekirse”, diye yakın zamanda çokça duyduğumuz bir söz dizisi dolanmakta. Şunu mu demek istiyor: “ben hep yalan söylüyordum ama bu kez doğru söylüyorum,” ya da “bu defa doğru söylemek zorunda kaldım”…
Yanlış ve yalanın kolay, ucuz olması artık yadırganmıyor. Her yerde ve o kadar fazla bulunuyor ki. Hatta yalan ve yanlış şeyler hayatımızı o kadar çok kaplamış ki doğru olmak garip bir halmiş gibi gelmekte. Yanlışa alışmışlığın insanı doğruya yabancı kılması durumu.
Doğru olmak, doğruyu söylemek ve yapmak fıtratımızda var olan emrolunduğumuz şeylerdir. Kimin ne diyeceğinin bir önemi olmadan, dahası kınayıcının kınamasından korkmadan bu hali muhafaza ederek dünya hayatını sürdürüp tamamlamak meşakkatli olmakla beraber sonu güzel ve kurtuluş olan bir neticedir.
“Ameller ancak niyetlere göredir.” Bazen aynı şeyin tersini yapmak bile kazanç olabilir. Çeşmenin başına, “gelip geçen atını bağlar.” diye kazık çakan adamın iyilik adına kazancı ile “birisi bu kazığa takılıp düşer.” diye kazığı söküp atanın farkı var mıdır?
Bazen penceremizin kirliliği, bazen içimizin kirliliği yanlış anlamalara sebep olabilir. Erdemli bir insana yakışır hali takınmak arzu edilen olmakla beraber zor ve emek isteyen bir iş iken yanlış anlama masrafsızdır. Üstat Sezai KARAKOÇ’un dediği gibi: “Anlamak masraflı iştir; emek ister, gayret, samimiyet ister. Oysa yanlış anlamak kolaydır; biraz kötü niyet, biraz cehalet kâfidir.”
Her şeyin kirlendiği günümüzde temiz kalabilme duasıyla..
Amin
İnşaallah temiz bir isim ve ameller bırakarak göçeriz
Avni hocam çok iyi bir yazı olmuş bana göre en can alıcı cümle “Her zaman doğruyu söylersen ne söylediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.” Avni hocam kalemine yüreğine sağlık.
Allah razı olsun Emin Hocam
bu dünya kurulalı beri bu düşünceler hep vardı varolacak insanoğlu kendi menfaati için kardeşinden bile vazgeçebilecek hale geldi tıpkı kabil gibi .oyle olacakki sevdikleri değer verdikleri babasının kıymetlisi nolan yusufu kör kuyulara atacaklar .fakat o kuyulardan çıkılacak habiller yeniden dirilecek hak olan doğrudan asla sasilmiyacak ve sarsılmıyorsa inanan insan hak geldi batıl zail oldu diye haykıracak mazlumlarin sesi olacak insaallah rabbim kalemine güç ve kuvvet versin insaallah.