Kaç Müslüman Bir İnsan Eder

“Bizler çoğu kez insan hakları üzerine konuşuyoruz.
Ama aynı zamanda insanların hakları üzerine de konuşmalıyız.”
Fidel Castro
İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948’den bu yana her 10 Aralık’ta kutlanan gündür.
Evrensel bildirge “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.” Maddesi ile başlar.
- Madde: “Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.”
Görüldüğü üzere bu madde Doğu Türkistan, Filistin, Suriye, Irak, Afganistan … vaktiyle de Bosna Hersek, Azerbaycan halkları için geçerli olmayan bir şey. Onlar için bir mana ifade etmiyor. Zalimler her gün buralarda katliam yaparken, insanların başına evlerini yıkarken orada yaşayanların da insan olduğu düşünülüyor mu?
- Madde: “Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.”
Komik bir madde. ABD de Afrika kökenli, siyahi insanlara dayatılan ve sık tekrarlanan muameleleri görmek ve peşine de insan hakları nutukları atmak. Irak’a sürüyle yalan dolan ile giren, demokrasi, insan hakları getiren ABD, insan hakları bildirgesinde çatı rol üstlenen Birleşmiş Milletlerin veto yetkilisi 5 ülkeden biri. İstediği olan, istemediği olmayan beş ülke: Amerika, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa
Çin’in Doğu Türkistan’daki zulmü, Amerika Birleşik Devletlerinin dünyanın her bir yanındaki zulüm, işkence, katliam, bombalama, işgal etkinlikleri, Rusya’nın Afganistan, Suriye, Ukrayna gibi yerlerdeki işgal ve bombalama eylemleri… bir de bu ülkelerin yanında yer alıp onların gölgesinde katliam, şiddet, zulüm işleyen ülkeler var. En başta aklınıza gelen tabii ki İsrail. Son 70 yıllık süre içerisinde her beş veya on yıllık sürelerle Filistin Bölgesi (veya Ortadoğu) haritasına bir göz atınca, İsrail’in işgalci, terör devleti olduğu görülecektir. Hala Mescid-i Aksa’da Müslümanlara zulmeden, savunmasız çocuklar üzerine gerçek mermi kullanan, parklarda oynayan çocukları katleden bir ülke olan İsrail’e, Birleşmiş Milletler Cemiyeti ne yapabildi?
90’lı yılların başında Avrupa’nın göbeğinde Bosna Hersek’te Müslümanlar, Sırplar tarafından katledilirken, toplu mezarlara gömülürken, kadınlara işkence ve tecavüz edilirken Sırplara Birleşmiş Milletler Cemiyeti ne yapabildi?
Aynı zamanlarda Rusların şımartması ile Azerbaycan’a saldıran, katliamlar yapan, topraklarını işgal eden Ermenistan için Birleşmiş Milletler Cemiyeti ne yapabildi?
Epey bir zamandır Doğu Türkistan’da ne olduğunu bile dünyaya kapatan, zulmün akla hayale gelmeyen her türünü uygulayan Çin için Birleşmiş Milletler Cemiyeti ne yapabildi?
…
İnsan hakları ile ilgili konuşmalar yapıldıkça, hele büyük büyük nutuklar atıldıkça… aklıma üç maymunu oynayanlar geliyor ve nefret duygularım kabarıyor. “Acaba kaç Müslüman bir insan eder?” sorusunu sormak istiyorum.
İnsanlara, haklarından bahsederken görevlerini ve sorumluluklarını söylemeyi unutuyoruz galiba. Birileri kendilerini hep haklı görmekteler. Hakaret etmekte haklılar, sövmekte, dövmekte, hatta öldürmekte haklılar. Görevi başında, insanlara hizmete memur olanlara saldırma nasıl bir haktır? Acaba sorumlulukları daha önce mi öğretmek lazım? Görevlerinin olduğu, olması gerektiğini önceden anlatıp sonrasında haklarından mı bahsetmeli, bilemiyorum.
Hayvan hakları ile ilgili akşam haberlerine konu olan birçok olay görmekteyiz. Her şeyin yerinde güzel olduğunu öncelikle ifade ediyorum. Hayvanların zulüm ve şiddetine uğrayan insanların hakkı nedir? Birinin zevk için bilmem ne cins köpek beslediği, elinden kaçırdığında bir anda etrafı savaş alanına çeviren hayvanın hakkı var da, yaraladıklarının? Köpek saldırısına uğrayan çocuklarımızın kalıcı travmaları, yaraları hangi hak ile açıklanır?
Başıboş yaratılmamış olduğunun, sorumluluklarının ve haklarının bilincinde olanlara selam olsun.
Biz kendimiz olmayı terkedince Batı’nın sahte manifestolarıyla oyalanıyoruz. Bizim Veda Hutbemiz bize unutturulalı çok oldu maalesef.