Ahlak Kime Lazım
Hayvanlar için bir ahlaktan bahsedemediğimize göre elbet insana lazımdır. İnsanlığın yaratılışından beri ahlak kavramı, değişik şekillerde ele almış, üzerine çeşitli düşünceler koymuş, farklı kavramlarla ilişkilendirilmiştir. Birçok tanımı olmakla beraber bazıları şöyledir:
- Ahlâk, insanın kendisi dâhil, varlıkla ve insanlarla ilişkilerin de nasıl davranması ya da davranmaması gerektiğini gösteren değer yargıları bütünüdür.
- Ahlâk, bir toplumda genel olarak uyulması beklenilen kurallar ve yapılması gereken görevlerin tümüdür.
- Ahlâk, bir toplumdaki iyi ya da kötü sayılan davranışlar manzumesidir.
- Kişilerin huyları, herhangi bir toplum içinde herkesin uyması gereken davranışlar ve kurallardır. Ayrıca ak töre ve sağ töre de denir.
- Ahlak kelimesi hulk’un çoğulu olup huylar, seciyeler anlamına gelir.
- Ahlakı sistematik biçimde inceleyen dal, felsefenin bir dalı olan etiktir.
Filozoflar ahlak kavramının muhtevası ve ilişkilendirilen kavramlar üzerine oldukça kafa yormuş, görüşlerini toplumları ile paylaşmıştır. Kalın kitaplarda önemli bir yer edinmiştir kendisine ahlak kavramı.
“Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” diyor Peygamber Efendimiz. İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem (as) ile başlayan güzel ahlak ilkelerini Hz. Muhammed (sav) tamamlamış bulunuyor. Müminlerin annesi Hz. Ayşe’ye (r.a.) sahabeden bir grup gelip sorarlar:
- Resûlullah’ın (sav) ahlâkı nasıldı? Aldıkları cevap şu olur:
- Siz Kur’anı okumadınız mı? Resûlullah’ın (sav) ahlâkı Kur’an’dı.
Ahzab Suresi 21 ayette Allahu Teala : İçinizden Allah’ın lutfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.
Her inanç sistemi ahlaklı olmayı öncelemiştir. Hiçbir sistem veya kişi yalan söylemenin iyi, doğru bir davranış olduğunu dile getiremez. Çalmanın veya zina etmenin ya da emanete hıyanet etmenin, sözünde durmamanın… doğru bir davranış olduğunu hiçbirimiz kabul etmediğimiz gibi hiçbir inanç sistemi de kabul etmez.
Anne babalar çocuklarının zeki, çalışkan, başarılı olmasını istediği kadar ahlaklı olmasına değer vermediğini gözlemliyorum. Çok para kazanacağı mesleklere, makamlara yönlendirildiği kadar ahlaklı olmaya, erdemli davranışlar kazanması özendirilmemektedir. Helalinden kazanılan 1 liranın, haksızca elde edilen 10 liradan daha değerli olduğu fikri, genç dimağlara yeterince işlenmiyor.
Genel olarak hırsızların çok zeki olduğunu söylersem abartmış olmam. Birkaç saniye içinde açılması zor kilitleri, kapıları açıp dükkanı yağmalamanın iyi bir şey olduğunu kimse söyleyemez. Çeşitli organizasyon ve reklamlarla insanları dolandırmanın, kandırmanın da iyi ve doğru bir davranış olmadığını, bunları yapanların zeki olduğunu bildiğimiz gibi biliriz.
Güzel ahlak, kendimize yapılmasını istediğimiz davranıştır. Bize söylenmesini istediğimiz sözdür. Sözün doğrusudur.
Kötü ahlak ise kendimize yapılmasından hoşnut olmadığımız davranıştır. Konuşulmasını istemediğimiz sözdür. Yalandır, hıyanettir.
Atalarımız “İğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batır.” demişler ama biz elimizdeki çuvaldız ile ha bire başkalarını şişliyoruz. Aynaya bakmayı gerek görmüyoruz çünkü hep başkaları suçlu. Eğitimin en önemli ayağı olan ailenin vermediğini, hiçbir kişi veya kurumun veremezliği aşikardır. Ailede alınan yanlış eğitimlerin ise düzeltilmesinin -neredeyse- mümkün olmadığını görüyoruz. Öğrenilen şiddet, başka şiddet uygulamalarına gebe. Okullar, maalesef eğitim yuvası olmaktan gittikçe uzaklaşmaktadır.
Eylesen tûtîye ta’lim-i edâ-yi kelimâ
Sözü insan olur amma özü insan olmaz.
Fuzûlî, papağanların öğretilen kelimeleri konuşsa da insan olamayacaklarını ifade etmiştir. Sözü insan ama özü değil. Hani sosyal medyada ha bire güzel sözleri paylaşmakta yarışıyoruz ya… Yaşamak lazım iyilik, doğruluk ve güzellikleri. Hem yaşamak hem yaşatmak lazım.
Ahlaklı olmak hepimize ve her zaman lazımdır. Özü ile sözü ile her türlü davranışı ile önce insan olmayı becerebilenlere ve ahlaklı bir nesil yetiştirme azminde olanlara selam olsun.
Yüreğine sağlık Hocam.
Günümüzün hastalığına dair güzel bir tespit. Atalarımız “İğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batır.” demişler ama biz elimizdeki çuvaldız ile ha bire başkalarını şişliyoruz. Aynaya bakmayı gerek görmüyoruz çünkü hep başkaları suçlu.
Keşke bunun çözümü de kolay olabilse.