Dolar 19,0233
Euro 20,5046
Altın 1.185,95
BİST 4.906,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 15°C
Çok Bulutlu
Ankara
15°C
Çok Bulutlu
Çar 11°C
Per 13°C
Cum 15°C
Cts 17°C

Kendimce, yazarlığa dair

A+
A-
19/03/2022 00:01
1.485
ABONE OL
Kendimce, yazarlığa dair

Milletimizin göçebe hayatı, Anadolu’daki büyük yoklukların olumsuz etkisiyle sözel kültürümüz  gelişirken, batı toplumlarına göre yazma kültürü pek gelişmemiştir. Bu sebeple olsa gerektir ki yazmaya karşı çok da ilgi olmamış, geçmişi yazmadığımız için bugüne dair ışık tutacak bilgilerimiz de sınırlı kalmış. Dünya çapında yazar çıkaramayışımız da bunun sonucu olsa gerek.

Kabul etmek gerekir yazmak gerçekten zor iştir. Herkesin dilinde plesenk ettiği manada da söylemiyorum bunu. Yazmak için okumak gerekir. Okumak için anlamak gerekir. Anlamak için yine başa dönüp okumak gerekir. Hepsini bir arada getirdiğinizde yine yazar olamazsınız.

Dedik ya yazmak zor iştir.

Her kesimden okuyucunuz varsa işiniz daha zordur. Yazdığınız yazılara herkes kendi penceresinden bakar ve değerlendirmelerini de buna göre yapar. Sizin yazdıklarınız karşıdaki kişinin penceresinden görünmüyorsa işiniz daha da zordur.

Ülkemizin en büyük problemlerinden bir tanesi de okuyucunun siyasi görüşleri doğrultusunda sizi değerlendirmesidir. Sizi bir tarafa koyar ve taraf olmakla sizi değerlendirir. Elbette ki yazarın da bir tarafı vardır ve olmalıdır. Oysa sizi bir tarafa koymakla kendisi bir taraf olmuştur, farkında bile değildir. Taraflar olmadan karşı tarafı tanıyamazsınız zaten. Ancak yazarın taraf olması ağır ve haksız eleştirilere maruz kalması için bir sebep değildir.

Eleştiri yağmurları sağanak sağanak üzerinize gelir. Her birine cevap da veremezsiniz. Verseniz dahi halen o pencereye gir(e)mediğinizden soru üzerine soru, eleştiri üzerine eleştiri almaya devam edersiniz. Her eleştiriyi okurum ama her eleştiriye katılmak zorunda değilim.

Hatta laf aramızda bu huyumu da çok seviyorum. O ayrı bir mutluluk veriyor bana. Her Cumartesi yazdığım yazılardan sonra yazı ile ilgili neler yazacaklar, ne gibi eleştiriler yapılacak gibi merak etmiyor değilim.

Katılmadığım eleştirilerdeki niyet de benim için önemlidir. Yapıcı mı yıkıcı mı? Yapılan eleştirileri kendi dünya görüşümden mümkün olduğunca sıyrılarak okumaya gayret ederim. Ki bunun çok da faydasını görmüşümdür. Kendime yeni pencereler, yeni ufuklar, yeni bakış açısı değil açıları kazandırdığına bizzat kendim şahidimdir. Yeter ki niyetler iyi olsun.

Beş yıl öncesi gibi de değilim. Hatta geçen yıl gibisi de değilim. Değişmem gerektiğini bilenlerdenim ve değişimin hızına ayak uydurmaya çalışanlardanım. Bu demek değildir ki kırmızı çizgilerimden taviz veriyorum. Mehmet Akif Ersoy’un ifadesiyle “Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum” diyenlerdenim.

Diyeceksiniz ki yazarın herkesi memnun etmek gibi bir gayesi mi olur? Elbette olmaz ama ben amatör bir yazarım. Her yazılan yazıya, her eleştiri kokan yorumlara cevap vermek zorunda hissediyorum. Bana ne diyemiyorum işte.

Kaleme alınan her metnin arkasında düşünsel bir arka plan ve okuyucuların çoğu bilmese de ciddi bir hazırlık varken bu düşünsel arka planın okuyucular tarafından dile getirilmesini isterim. Ancak çoğu zaman sadece okunuyor ya da yazınız çok uzun gibi sığ eleştirilerin arkasına sığınılarak okunmuyor. Elbette ki bu durum beni üzüyor.

Kabul etmeliyim ki ben bir amatörüm. Amatör olarak da kalmayı seviyorum. Amatörler çok iyi olduklarını söylemezler. Amatörler gayretli ve sadece işini yapmaya odaklanmışlardır. Bir yazar olarak işini yaparken de elbette ki yanlışlıkları ve kötü yazdıkları vardır.

Bir şairin dediği gibi “Egemen ahlak anlayışı başta olmak üzere, bu toplumun kara deliklerini sıvamaya değil de yırtmaya, açmaya, görünür kılmaya çalışan her yazı kötüdür aslında. Yazar bu noktada, kötü yazma hakkı kullanmıyordur; tamamen kendi varoluşuyla edindiği kötü yazma sorumluluğundan yola çıkıyordur.” Sözü benim için geçerlidir.

“Hayata dair hayattan Damlalar” sunma gayreti içerisinde olamaya gayret ettim. Bunu sunarken de önce ahlak sonra adalet ve sonra liyakat üçgeni benim kırmızı çizgilerim oldu.

Eleştirinin ve en temelde derinlikli bir düşünce dünyasının olması için yolumuz iyi bir eleştiriden geçtiğine inananlardanım. Bazen kırarak, bazen üzerek ama iyi niyet çerçevesinde olması şartıyla eleştirinin kapılarını sonuna kadar zorlamak gerekiyor. Sonucu her ne olursa olsun.

Okur da bilir ki, elin ve kalemin naçar kaldığı zor zamanlarda dervişane sükût, eylemden evladır. “Cesurlar yazar, az cesurlar söyler, korkaklar söylenir.”  Sözü gereğince, elimizin tuttuğu, kalemimizin mürekkebinin tükenmediği zamanları iyi değerlendirmek ümidiyle…

Sevgide kalın, sevgiyle kalın…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

  1. Âdemoğlu dedi ki:

    Tarafa, taraftara ve karşı tarafa yazmak ve tarafın, taraftarın ve karşı tarafın okuması meselesi bu coğrafyanın bir asırdır meselesidir. Herşey ve herkes bir şekilde siyasetin tarafında olma zorunluluğu anlam arayışını heba ediyor. Sosyal Değişim gelişmek üzerine olsa neler okur neler de

  2. Arslan Arslan dedi ki:

    S.a. Kıymetli Müdürüm . Heraklit derki Değişmeyen tek şey değişimdir. Değişirken yenilenmek, daha ve hatta en güzeli aramak olmalı degilmi. Bu gayreti her yazınızda zaten görüyoruz rahat olun. Kaldı ki yazdıklarınızdan herkes hoşlanmayacaktir. Bu doğal olanı zaten. En güzel tespitiniz önce ahlak sonra adalet ve nihayetinde liyakat. Sanirim modern dünyanın en çok ihtiyacı olan üç kavram. Allaha emanet olun yazmaya da devam edin insaallah.

  3. Yıldırım dedi ki:

    “Cesurlar yazar, az cesurlar söyler, korkaklar söylenir.” Y Alkış

  4. Özcan+GÜNER dedi ki:

    Hocam kolaylıklar dilerim.

  5. Celalettin BAYRAK dedi ki:

    Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)in bir hadisini Ebu Osman hiri (R. A.) aktarıyor. “İnsan, güzel ahlakı ile dünya ve ahirette yüksek derecelere kavuşur.
    Siz değerli yazarlarımızda bir okuyuculara güzel olanları aktarıyorsunuz. Sizlere teşekkür ederim.

  6. Murat Bağış dedi ki:

    Bir solukta okudum. Daha doğrusu yazılışındaki içtenlik/birikim/hayatın içinderlik bir solukta okuttu yazıyı.
    Siz yazmayı tamamlayan bütün özellikleri barındırıyorsunuz dilinizde/yüreğinizde/kaleminizde.
    Kelime kelime hislerimize tercüman olmuş.
    🌹🌹🌹

    1. HAYATİ Aydın dedi ki:

      müdürüm!Her karanlığın arkasında bir aydınlık vardır .Eskisen Türk büyükleri yaptıkları işlerin önceden yaradanım katında makul olmasına bakarlardı. Ondan sonra karar verirlerdi. Sizde ihlaslı bir eğitimcisiniz doğruları yazmaktan çekinmezsiniz bunu biliyorum. Bir gün gelir eleştiri yapanlar senin yazdıklarının nekadar doğru olduğuna inanır belkide özür dilemek ,helallaşmak için sizi ararlar Ben çocukluğumda kızdığım beğenmediğim o insanların ne kadar doğru söylediklerini şimdi takdir ediyorum çünkü dağarcığımın ve bakış açımın değiştiğini fark ediyorum.Zaman en güzel hukuksal boyutudur.Sağlıkla kalın Selam ve dua ile.

  7. Mukara dedi ki:

    Amatör bir yazar da olsanız olaylara daha kapsayıcı ve yapıcı bakan pencerenizle bana göre çoğu kişinin ulaşamayacağı bir yerdesiniz. Tebrik ediyorum ve daha başarılı bir noktaya varacağınıza olan inancım tamdır. Asımın neslinin yetişmesinde yaptığınız ve yapacağınız katkılar önemlidir. Bu dusturla yapacağınız çalışmaların daha da derinleşmesi ümidiyle….

  8. Murat+Akbey dedi ki:

    Yazabilmek güzel, okumak güzel, anlamak güzel, hissedebilmek özel..
    Allah’a yaklaşmaya vesile olan herşey güzel…
    Allah’a emanet ol kardeşim.

  9. Burhan Erarslan dedi ki:

    Hak hakikat ve evrensel değerleri her daim dile getirelim. İsteyen yerer isteyen över. Yazan yazısını beğendirmek gibi bir kaygı ile hareket ederse mutlaka yanlışa düşer. Kalemi ile kalıcı olmak isteyen yazar sahis ve siyaset üstü fikirleri düşünceleri yazmaliki her daim okunsun ve insanlar üzerinde etkili olsun.

  10. İshak Aslan dedi ki:

    Yahya Kemal nesirsizliğimiz ve resimsizliğimiz der, milletçe eksik olan iki konu için. Çok büyük savaşlar yapılmış, zaferler kazanılmış, fetihler yapılmış, devasa eserler bina edilmiş ancak buna dair bir yazı yok. Fethin öyküsünü yazan da fatih kadar büyük işi yapmıştır diyerek bu eksikliği üzülerek ifade eder. Yazmak bu açıdan bakıldığında önemli bir iş. Şimdi ise yoğun işleri gerekçe göstererek yazmaktan imtina ediyoruz. Yazma çabanız çok kıymetli çaba. Bu çabanın enerjisi ise çırak olmaktadan gelmektedir. Yoksa ışıldayamazınız. Zira çırak çıra tutan anlamına gelmektedir. Her daim çırak bir gönle ve çıra gibi kaleme sahip olmanız dileğiyle.

  11. Ali KİRTİ dedi ki:

    Yapılacak yorumları eleştirileri kabullenen ilmek en büyük olgunluktur. Özellikle kalemi ile kitlelere hitap edebilmek birçok konuda aydınlatmaya çalışmak seçici olmayı ve sabırlı olmayı gerektiriyor.Kaleminize sağlık.Sirf karşı tarafta diye elestirenleride çok dikkate almamak gerekir diye düşünüyorum.Selam ve hürmetle.

  12. Mustafa ÖZTÜRK dedi ki:

    Değerli başkanım emeğinize yüreğinize sağlık Eğitimciler eğitim ile ilgili ve hayata dair konuları elbette ilk yazacak olan insanlar olmalı ne yazık ki baktığımız zaman eğitimle ilgili konuları eğitimle Hiç alakası olmayan insanların daha çok yazdığını görmek bizi üzüyor sizin gibi değerli eğitimcilerin amatör de olsa profesyonel de olsa yazmalarında memleket selameti açısından çok önemli bir yer olduğunu düşünüyorum 👏👏👏

  13. Galip+BİLGİLİ dedi ki:

    Mükemmeli aramak
    Ancak yolabrevan olmakla olur.
    Her eleştiri size bir ışıktır.
    Evet bazennuzun olsada
    Okunabilen yazılar yazmak.
    Bazen toplumsal konulara
    Yüreğinizi kanatsa da neşter vurabilmektir yazar olarak kalmak.
    Kaleminizin svri ucu hep kağıda değil bazen kendinize
    Bazen sevdiklerinize dokunmalı ki
    Hataen olan yanlışları bir bahçivan gibi
    Gülü incitmeden doğruya evrilmesine destek olunmalı.
    Selam ile kalın üstad

  14. Haydar+Özcagsak dedi ki:

    Gerçekle alakası olmayan,duyumlardan ve buna birde cok fazla sahsi yorum eklenip yazılan makaleler yerine, müsbet bilgi, ilim uzerinden yazılan makaleyi her zaman zevkle ve saygıyla okurum. Bu köşede ayrıca kendi bakıs açından yazman güzel bir olay. Ben senin amatörce denemelerini 😉 okumaya devam edecegim. Emegine sağlık.

Maç Sonuçları & Canlı Skor ortaklığıyla sunulmaktadır.
Eğitim Ciddi iştir