Haklısın

Günlük hayatımızda en çok kullandığımız kelimelerden birisi olsa gerek. Bu kelime, sözü söyleyen kişiyi söyledikleri konusunda onay vermek, tasdik etmek anlamı taşıdığı gibi kendisinin de yanlış yaptığının ikrarı olarak da kabul edilebilir.

Hele de sürekli “Haklısın” kelimesini kullanmaya başlamış iseniz çok yerde hata yapıyorsunuz demektir. Haklı olmakla aranız pek de iyi görünmüyor demektir. Bir an önce sizin de haklı olmak adına bir şeyler yapmanız gerekmektedir.

Öyle kullanır olmuşuz ki şarkılara bile yansımış “Sen de Haklısın” sözü.

Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama kesinlikle haklısın. Senin haklı olabileceğini söylemek benim için çok zor ama “HAKLISIN”. Öğretmeni dinliyoruz kendine göre haklı, müdürü dinliyoruz o da haklı, velileri dinliyoruz onlar da haklı, esnafı dinliyoruz haklı, tüketiciyi dinliyoruz haklı, seçmeni dinliyoruz haklı, siyasetçiyi dinliyoruz onlar da haklı…

1. Anlayacağınız herkes haklı. Haklı olmanın kararı, nereden baktığınız pozisyon ve hangi pencereden baktığınıza göre değişiklik gösterebiliyor.

Tüketici açısından fiyatlar fahiş arttığını söylemekle haklı görünürken, üreticiler de maliyetlerin arttığını gerekçe göstererek kendine göre haklı bir pozisyon üretiyor. Marketler de ulaşım gibi faktörlerden dolayı fiyatlar artıyor diyerek onlar da kendilerini haklı tarafından gösteriyorlar.

Hastalar, sağlık görevlilerinin kendilerine yeterince ilgilenmediklerini söylerken de sağlık görevlilerinin sağlık koşullarının iyi olmadığını söylerken de kendilerine şiddet uygulanması söylerken de haklılar.

Dedik ya herkes HAKLI.

Haksız kimse yok. Herkes haklı. Eeee o zaman problemler neden var? Neden çözümler üretilemiyor.

Bağırıp çağıran bir kişiyle karşılaştığınızda sen de haklısın dediğiniz anda akan sular durabiliyor. Hele bir otur çay iç dediğiniz de haksız da olsanız bu defa haklı siz olabiliyorsunuz.

İşe gelmediği için amiri tarafından gereğini yapmak usule uygun olabilir ama evdeki hasta eşini düşünen bir memura aynı muameleyi yaparsanız haksız duruma düşebilirsiniz.

Haklısın demek bir hatanın kabulü anlamına geldiği gibi çoğu zaman iyileştirici bir etkisi de olmaktadır. Haklı da olsak karşı tarafa sen de haklısın demek birçok problemin çözümüne katkı sunacaktır.

Kendinizi onun aynasından görebilmek demektir. Sizin, onda uyandırdığınız duyguları anlayabildiğinizin ilk adımıdır. Kapalı kapıları açmak için kilidi elinize almışsınızdır demektir. Onu nasıl etkilediğinizi, onun nelere kırıldığını, onun ihtiyaçlarını görebilmek demektir. Böylece kişi görüldüğünü, değer verildiğini hisseder.

En zorlu kavgalar, en ateşli tartışmalar, en acı kırgınlıklar; “Sen de haklısın” dediğimizde çözülmeye, tersine akan sular düzelmeye başlayacaktır.

“Haklısın” dediğimizde karşımızdakinin direnci ve savunmaları ortadan kalkar. Karşımızdakinin gözünde büyümemizi sağlar.

Haklısın demek kilidi olmayan kapıları açmak demektir. Arkadaşlıkların, dostlukların bitmemesi adına bazen “Haklısın” diyerek çilingir görevi yapmak gerekir.

Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:

– Hocam, Allah aşkına söyle, haklı değil miyim?

Hoca ne yapsın?

– Haklısın, demiş.

Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca’ya sormuş:

– Haklı değil miyim?

Hoca:

– Vallahi çok haklısın, demiş.

Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.

– Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?

Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:

– Hatun, demiş, sen de haklısın!

Bu yazıyı okuyup eleştiri yapanlar siz de “Haklısınız.” 🙂

Sevgide kalın, sevgiyle kalın…