Dolar 19,0206
Euro 20,4803
Altın 1.186,68
BİST 4.906,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 15°C
Çok Bulutlu
Ankara
15°C
Çok Bulutlu
Çar 11°C
Per 14°C
Cum 15°C
Cts 16°C

Bazen Taş Atmak Gerekir

A+
A-
20/08/2022 00:01
752
ABONE OL
Bazen Taş Atmak Gerekir

Genç işadamı, yeni lüks arabasıyla bir mahalleden geçerken yola aniden bir çocuk çıkabilir diye yavaş gidiyordu. Bu esnada arabasının kapısına biri taş attı. Arabasını durdurdu, taşın fırlatıldığı yere geri döndü. Arabadan indi, küçük bir çocuk taşı atmıştı. Çocuğu tuttu ve onu iterek bağırmaya başladı:

– Neden arabama taş attın? Ne yaptığının farkında mısın? Bu yeni bir araba ve atmış olduğun bu taş bana çok pahalıya mal olacak.

Çocuk yalvararak cevap verdi:

– Lütfen efendim. Çok üzgünüm ama başka ne yapacağımı bilmiyordum. Eğer taşı atmasaydım kimse durmayacaktı.

Park etmiş bir arabanın arkasını işaret etti. Çocuk gözyaşları içinde dedi ki:

– Ağabeyim tekerlekli sandalyesinden düştü. Kaldırımın kenarından yuvarlandı, Onu aracınızla çiğneyebilirdiniz. Çok korktum. Benim için çok ağır onu kaldıramıyorum. Lütfen onu tekerlekli sandalyesine oturtmam için bana yardım edin.

İşadamı son derece duygulandı. Çocuğa yardım etti. Genç adamı kaldırarak, tekerlekli sandalyeye geri oturttu. Mendiliyle, çizik ve yaralarını sildi ve genç adamın ciddi bir yarası olup olmadığını kontrol etti. Küçük çocuk işadamına teşekkür etti:

– Teşekkür ederim efendim, Allah sizden razı olsun.

Genç işadamı, küçük çocuğun, ağabeyini götürmesini uzun süre izledi. Arabasının kapısını hiç bir zaman tamir ettirmedi. Kapıda oluşan çöküğü, hayatta başkalarında yardıma ihtiyacı olacağını hatırlatması için öylece bıraktı.

Hayat da öyle değil midir? En yakınımızdakileri tanımaz, mahallemizde kim oturur, karşı komşumuz kimdir bilmeyiz. Bilmediğimizden dolayıdır ki, ne yapar ne eder, ihtiyacı nedir, problemi var mıdır gibi soruların cevabını da bilmeyiz.

Hele de taşradan uzaklaşmış ve metropol denilen büyükşehirlerde oturuyorsanız soruların anlamı da yoktur.

Komşumuzu tanımak için bir işimizin düşmesi vesile olur çoğu zaman. Ya da atalarımızın dediği gibi komşudan kül alma bahanesi ile tanışma fırsatını ararız. Vesileler olmasa tanıyacak durumda da değiliz.

Zaman bunu gerektiriyor, işimiz başımızdan aşkın, tanışıp da ne yapacağız gibi bahanelerle komşularla hatta akrabalarımızla aramıza engel koyuyoruz. Bu durum da tabi ki onları daha yakından tanımamızı engelliyor.

Parası olmadığı için ekmek dahi alamayacak kaç komşu tanıyorsunuz? Sürekli hasta olduğu için hastaneleri arşınlayan ancak parası olmadığı için ilaçlarını alamayan birisini tanıyor musunuz?

Memlekete gidip anne/babasının elini öpüp helalleşmek isteyen ancak bilet parası bulamadığı için bayramlarda evinden çıkamayan kaç tane dostunuz var? Evinden çıkamadığı için bayram da yapamayan bu dostlarınızdan kaç tanesinin evine gidip onlarla bayramlaştınız?

Unutmamak gerekir ki mazlumun bağıracak sesi yoktur, garibin atacak taşı yoktur, yetimin sizi çağırmaya mecali yoktur.

“Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (Bakara 261).” Bizlere böyle bir emir varken biz daha ne duruyoruz ki?

Kur’an ın bir çok yerinde size gelsin de siz verin demiyor tam aksine bulun onları ve elinizdekilerin en iyisinden verin diyor.

Her taş atanı düşman bilmek yerine her taşı bir uyarıcı olarak görmek gerekir. Çoğu zaman mevcut durumumuzdan kurtulup size seslenenlerin ötesinde boğazı patlarcasına bağıranları duyalım. Taşın geldiği yerlere bakalım. Hikâyede olduğu gibi kafanıza zarar verebilir, nefsinize de zor gelebilir ama daha kıymetli olanın ayağınıza, kafanıza kadar gelmiş bir nasip olarak görmek Müslümanca bir düşünme ve tefekkür kaynağı olacaktır.

Unutmamak gerekir ki sizin fazlalıklarınız bir başkasının temel ihtiyacı olabilir. Yine unutmamak gerekir ki insanlar sizin yardımınıza ihtiyaç duyabilirler. Fark etmek için birilerinin taş atmasını beklemeyin.

Bırakın sesini çıkaramayanların, mazlumların, yetimlerin arada bir size taş atmasına fırsat verin. O taşı saklamasanız da gün gelecek o taş sizin için ödül olarak karşınıza çıkacaktır. Taşın bıraktığı iz, belki de en büyük ödülünüz olacaktır.

Sevgiyle kalın, sevgide kalın…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

  1. Cemali dedi ki:

    Başkanım elinize sağlık.çok güzel konuya değinmisiniz.
    Hacılar Arafat dönüşü gğnahlarından arınır ,Mina’da şeytan taşlarlar.aslında semboliktir bu.kişi orada kendi günahlarını taşlar.kendine gel der.topladığı 70 taşın 49 şeytana atar.geri kalan 21 taşı toprağa gömer.nedeni ise hata yaparsam kendimi tekrar taşlayayım der.

  2. Lokman Yazıcı dedi ki:

    Başımıza atılmış taşın üzerindeki kağıtta yazılanlar varmış demekki.

  3. Halil KÖSE dedi ki:

    Kaleminize sağlık başkanım.

    Bizler farkında olmadan neleri unutuyoruz;Daha yeni birileri bize utanmadan yarum yapıyor öğrencileriniz gelsin dernekten burs istesin diye.

    Kur’an ın bir çok yerinde size gelsin de siz verin demiyor tam aksine bulun onları ve elinizdekilerin en iyisinden verin diyor.

  4. https://www.hepsiburada.com/bosch-toz-torbasi-vz51pt1afg-typ-g-p-HBCV00000F2N07?magaza=entrk+Ticaret+Ankara&url_src=and-product-detail dedi ki:

    Taş atmak, insanoğlunun ilk tepki aracıdır. Kimi baş yarmış, kimisinde de göz çıkarmıştır.
    Bazısında da “Dar günümde dost düşmanım belloldu, Bir derdim vardı şimdi elloldu, … İlla dostun bir tek gülü yaralar beni beni. ”
    Taş yerine gül atan dostlarınız çok olsun inşallah.
    Selam ve sevgilerimle.

  5. Galip Bilgili dedi ki:

    Harika bir anlatım olmuş
    Başkanım
    Pratiğe dökmek için
    İlk adımı atmak gerekir.

  6. Ali AÇAR dedi ki:

    Zaman
    Zamanın ilerlemesi acaba inşanligi da geliştiriyor mu yoksa zaman ilerledikçe insanlık geri mi gidiyor?
    Belki uzunca zaman tartışmak ve sosyal politikalar üretmek gerekebilir
    İyilik çıkar veya karşılık beklenerek yapılmaz.
    Yapılan iyiliğin karşılığı Allah’a havale edilir.inanc ve iman insanı Allaha çevreye ve tabiata bağlayan kurallar bütünüdür desek yanlıs söylemiş sayılmayız.
    Her davranışın arkasında manevi bir güç arayan ve insanı imtihan vesilesi düşüncesine iten bu öğeler insanı insanı kamil yapmaya matuftur.
    Taş atan çocuk misali onu o davranışa yönlendiren sebeplerdir bizi Allah’a yaklaştıran.
    İyilik şüphesiz Allah katında. Misli ile karşılık bulan ameldir.
    İmamı unutmadan yapılan her amel ibadet hükmündedir.
    Zaman ilerledikçe dünya nüfusu arttıkça biz yalnızlaşıyorsak yanlış yoldayız demektir.
    Toplam geliştikçe sosyallik artıyorsa iyi ve doğru yoldayız demektir.
    Allah razı olsun başkanından kalabalıklar içinde yalnız kalmanın yanlış bir hal olduğunu hatırlattığı için.
    Allah’a emanet olunuz

  7. Zeynel YetginTeşekkür dedi ki:

    Farklı bir açıdan taş atma eylemi.sağol sevgili kardeşim.Uyarmaya devam.

  8. Mustafa ÖZTÜRK dedi ki:

    Bu da güzel bir yazı olmuş başkanım. Hayatınıza bazı izler doğruları görme şükretme adına kıymetli görülmeli

Maç Sonuçları & Canlı Skor ortaklığıyla sunulmaktadır.
Eğitim Ciddi iştir