Dolar 19,1850
Euro 20,9266
Altın 1.221,00
BİST 4.896,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Az Bulutlu
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 20°C
Pts 20°C
Sal 15°C
09/01/2022 00:01
28/02/2021 00:01
07/03/2021 00:01
21/05/2022 00:01

Sınavlara Farklı bakış 2

A+
A-
01/08/2022 00:01
656
ABONE OL
Sınavlara Farklı bakış 2

BÖLÜM 2 : Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Yazımızın birinci bölümünde 2022 YKS ile ilgili ÖSYM’nin sayısal verileri üzerinde değerlendirmelerde bulunmuştuk. Şimdi de problemler ve çözüm önerileri üzerinde durmak istiyorum.

Uzun yıllardır üniversiteye öğrenci yerleştirme ile ilgili ciddi bir değişiklik yapılmadığını söylersek herhalde yanlış olmaz. Soru tipleri, seçenekler, çeldiriciler, puanlama sisteminde çok değişiklik olmamıştır. Öncelikle meseleye buradan bakmak gerekiyor.

Önceki yıllarda yapılan net doğru sayısı ile bu yıl yaptığınız aynı netlerle aynı bölümleri kazanamıyor olmanız da başlı başına bir problem olarak karşımızda duruyor. Bunun en büyük sebebi sağlıklı bir ölçme değerlendirme sisteminin olmayışıdır. Çoklu değerlendirme yöntemlerine yönelmediğimiz sürece bu problemi yaşamaya devam edeceğiz.

Bütün öğrencileri teste tabi tutarak akademik başarılarını ölçebiliriz ancak beceri ve istidatlarına yönelik ölçme yapılmadığı sürece birçok çocuğumuza kurtaramayacağız aşikardır. Birinci bölümde belirtiğimiz üzere yüzbinlerce çocuğumuz sınav parasını yatırdığı halde sınava girmiyor, yüz bine yakın öğrenci de sıfır çekiyorsa buraya müdahale etmemiz gerekiyor. Öncelikli olarak herkesin “üniversiteye gitmesi gerekir” anlayışını bırakmamız gerekiyor. Yüzbinleri geçen bu öğrencilere yönelik beceri ve yeteneklerine göre yönlendirmeleri yapmamız  nihayetinde istihdam yollarını açmamız gerekiyor.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda da ifadesini bulan; Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı bir kişiliğe, hür ve bilimsel düşünme gücüne, insan haklarına saygılı, topluma karşı sorumluluk duyan, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek bilgi, beceri, davranışlarla birlikte hayata hazırlanmayı sağlayacak bir ölçme sisteminin oluşturulması gerekmektedir.

Yeni mesleklere yönelik ve öğrencinin de talepleri dikkate alınarak soru çeşitlerinin hazırlanması gerekmektedir. Akademik olarak başarı olan ancak ilgisi becerilere yönelik öğrencilere oraya gitmemelisin demek yerine sağlıklı bir rehberlik anlayışının geliştirilmesi gerekmektedir.

Her şeyden önce Rehberlik öğretmenlerinin hazır matbu anket sorularını çoğaltıp öğrencilere dağıtmalarının dışında asli işlerine dönerek sağlıklı ve bilinçli rehberlik anlayışına sahip olmaları için düzenlemeler yapılmalıdır.

Aynı sınıfa aynı dersten 3 yıl ders veren öğretmenin performansını ölçmemiz gerekiyor. O dersin öğretmenine; Ders içeriği ve başarı olarak nereden başladın, şu anda nereye getirdin? türü soruları cevaplamasını istememiz gerekmektedir.

Ödül ve ceza sisteminde herkesin kabul edebileceği kriterler oluşturulmalıdır. Hesap verebilirlik sistemini faaliyete geçirmemiz gerekmektedir. Tabi çalışan çalışmayan herkese aynı davranışı gösterir ve ödül verirseniz orada performanstan bahsetmeniz de mümkün olmayacaktır. Çalışan ile çalışmayan arasında fark olması performans açısından önem arz etmektedir.

İlkokul birinci sınıftan itibaren başlayan sınavlar meslek hayatımızın başlangıcına hatta sonuna kadar devam ediyorsa bu sınav sistemlerini gözden geçirmek ve yerine yeni alternatifler sunmamız için bir an önce harekete geçilmelidir.

Ortaokuldan hatta İlkokuldan itibaren çoklu değerlendirme yapacak sisteme ihtiyacımız var. Sınavlar daha alt düzeyde kalacak şekilde öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini daha ön planda tutan, ortaöğretimden itibaren akademik ya da mesleki eğitime yönlendiren eğitim sistemlerine bir an önce geçmemiz gerekiyor.

Daha radikal bir çözüm üretmeniz gerekiyorsa ortaokulda akademik olarak başarı gösteremeyecek olan öğrencilerin mesleki eğitime ya da zorunlu eğitimden kaynaklanan bir durumdan dolayı açık liselere yönlendirilmelerinin sağlanması gerekmektedir.

Okul türlerini bir an önce azaltmamız gerekiyor. Fen Liseleri üniversiteye öğrenci yetiştiren okullar olarak kabul edersek Fen Liseleri arasındaki uçurumun önüne geçmek gerekiyor. Bunun en pratik çözüm yollarından bir tanesi de Fen Liseleri sayısının azaltılmasıdır. 3000 bile nüfusu olmayan yerlerde Fen Lisesi açmanın hiçbir açıklaması olamaz. Görüyoruz ki buralarda öğretmen bulmakta dahi zorlanılırken bu durum akademik başarıyı da olumsuz etkilemektedir.

Aynı şekilde proje okul türlerinden vazgeçmemiz gerektiğini değerlendirmekteyim. Şayet bu türden vazgeçilmeyecekse Fen Liselerinin sayısını çoğaltmakla kaliteyi artırmadığımız ortadadır. Bu sebeple okul türlerinin azaltılmasının yanında başta Fen Liseleri olmak üzere proje okullarının sayısının azaltılması gerekmektedir.

Matematikteki soruların tamamını doğru yapan bir öğrenci bakkaldan alışveriş yapamıyorsa kafamızı elimizin arasına koyup tekrar düşünmemiz gerekir.

Sonuç olarak okula, üniversiteye öğrenci yetiştirmekten öte hayata hazırlamaya yönelik eğitim vermeliyiz. Bunun için öncelikle öğrenciler, veliler, öğretmenler ve okul yöneticileri arasındaki sınav rekabetinden kurtarmamız öncelikli problemimiz olmalıdır. Aksi takdirde; Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştiremeyiz.

Sevgiyle kalın, sevgide kalın…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

  1. Ali AÇAR dedi ki:

    selamı en güzeli fikir üretenlerin üzerine olsun
    Önceki yıllarda yapılan net doğru sayısı ile bu yıl yaptığınız aynı netlerle aynı bölümleri kazanamıyor olmanız da başlı başına bir problem olarak karşımızda duruyor. Bunun en büyük sebebi sağlıklı bir ölçme değerlendirme sisteminin olmayışıdır. cümlesi başkanın vurgulamak istediği ana mesaj olarak algıladım.
    Esasen milli eğitimin ne kadar milli olduğunu sorgulamak zannımca daha isabetli olacaktır. Batılı bilginlerin hazırladığı şablona göre titrinini alan akademisyenlerimiz alanında çok yetkin insanlar olabilir hiç bir itirazımız olamaz. Ancak neden kendimize özgü bir şablon geliştiremiyoruz. Batılı ve arkasında yahudilerin olduğu dergileri bilimin ölçütü haline getirdiğimizi hiç unutmayalım.
    Uluslararası arenada kendimize uygun bir şablonu öçlüt haline getiremez isek Türk bedenine Fransız elbisesinin eleştirisini çok yaparız.
    Sadece eğitim değil tarih hukuk ve sosyolojide de yeni basu badel mevt oluşturmak gerekiyor.
    çok tamir edilecek ve yamanacak yeri olan bir pantolon için aslında yenilemek ve yenisini almak çoktan gelmiş durumda.
    Tespitler çok isabetli Allah razı olsun . inanın bir sayfa yorum yazsak bile az kalır. teşekkürler başkan.

Maç Sonuçları & Canlı Skor ortaklığıyla sunulmaktadır.
Eğitim Ciddi iştir