Öğretmen Kariyer Basamakları Üzerine (Bölüm 3)

Üçüncü Bölüm
En az 180 saatlik “Uzman Öğretmenlik Eğitimi” Programını faydalı buldunuz mu? Sorusuna 399 eğitimci katkıda bulunmuştur.
“EVET” faydalı buldum diyenlerin sayısı sadece 19 olup genel katılımcıya göre oranı % 4,8 de kalmıştır.
“HAYIR” faydalı bulmadım şeklinde cevap verenlerin sayısı 224 olup genel katılımcıya göre oranı % 56,1,
“KISMEN” faydalı buldum şeklinde cevap verenlerin sayısı 101 olup genel katılımcıya göre oranı % 25,3 olmuştur.
“EVET” ve “KISMEN” faydalı buldum diyenler birlikte değerlendirildiğinde dahi % 30 seviyelerine ulaşılmaktadır ki bu oran dahi eğitim programlarının öğretmenler tarafından faydalı bulunmadığı olarak yorumlanabilmektedir.
Diğer katılımcılar şartları tutmadığı ya da bir üst kariyer basamağına müracaat ettiklerini belirtmişlerdir.
Katılımcıların verdiği cevaplardan anlaşıldığı üzere verilen eğitim programının çok da faydalı bulmadıklarını belirtmişlerdir. Kişisel olarak gözlemlediğim ve öğretmen olan yakın arkadaşlarımın da benzer yorum yaptıklarını biliyorum.
Hatta bazı öğretmen arkadaşların kalabalık ortamlarda mobil telefonlarından eğitim programlarını açtıklarını ancak izlemediklerine bizzat şahit oldum. İzlemek yerine kalabalık ortamdaki sohbetlere katıldıkları da herkes tarafından bilinen ve konuşulan bir durumdur. Burada önceden oluşturulan olumsuz algılar ve eğitim videolarının ihtiyacı karşılamaması da etkili olduğu düşünülmektedir.
Öğretmenlere neden eğitim programın izlemediklerini sorduğumda; ilgimi çekmiyor, bizim öğretmenliğimize katkı sunmayacak bilgiler anlatılıyor, çok da özenerek programlar hazırlanmamış, çok monoton anlatımlar var, çok akademik bilgiler anlatılıyor gibi savunmalar yaptıklarını gördüm.
Kariyer Basamakları eğitim programının ve sınavının kariyerinize katkıda bulunduğunu /bulunacağını düşünüyor musunuz?
Sorusuna görev alanlarına göre çapraz değerlendirme yapıldığında;
Anketimize katılan 83 okul müdüründen; 10 u yani % 12,20 si en az 180 saatlik uzman öğretmenlik eğitim programını faydalı bulduğunu (“EVET”) belirtirken, 49 u yani % 59,80 i faydalı bulmadığını (“HAYIR”) belirtmiştir. Geri kalan kısmı (24 kişi) farklı cevaplar vermişlerdir. (Muafım, sınava girmeyeceğimden izlemedim, yüksek lisans ya da doktora çalışmam var vs.)
Ankete katılan 50 Müdür yardımcısından 4 ü yani % 8,30 u az 180 saatlik uzman öğretmenlik eğitim programını faydalı bulduğunu (“EVET”) belirtirken, 34 ü yani % 70,70 i faydalı bulmadığını (“HAYIR”) belirtmiştir.
Ankete katılan 266 Öğretmenden sadece 29 u “yani %7,20 si en az 180 saatlik uzman öğretmenlik eğitim programını faydalı bulduğunu (“EVET”) belirtirken, 184 ü yani % 69,40 oranında faydalı bulmadığını (“HAYIR”) belirtmiştir.
Sonuçlar incelendiğini “En az 180 saatlik Uzman Öğretmenlik eğitim programı” nı eğitimcilerin büyük oranda faydalı bulmadıklarını görürüz. Faydalı bulmayanlar içerisinde Müdür yardımcıları ve öğretmenlerin olumsuz bakışları daha ön plandadır. Programa en olumlu bakan Okul müdürlerin de dahi bu oranın %12,20 de kalması da kayda değer görülmelidir.
Eğitim programlarının içeriklerinin tekrar gözden geçirilmesinin yanında programı anlatanlar açısından da durumun tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitim programlarında daha çok pratiğe dönük bilgilerin verilmesi faydalı bulunması açısından katkı sunacağı yönünde değerlendirilmektedir.
Öğretmen kariyer Basamakları sınavına girecek misiniz? Sorusuna 399 eğitimci katılım sağlamıştır.
399 eğitimciden 337 katılımcı “EVET” ya da “HAYIR” şeklinde cevap verirken geriye kalan 62 eğitimci ise Yüksek lisans yaptığını, muaf olduğunu, doktora yaptıklarını bu sebep/sebeplerden dolayı sınava girmeyecekleri yönünde görüş bildirmişlerdir.
“EVET” diyenlerin sayısı 274 kişi olup genel katkı sunanlar açısından % 68,7 oranında sınava gireceklerini belirtmişlerdir. Yüksek lisans, doktora, muaf olma gibi durumlardan dolayı sınava girmeyeceklerini belirten (62 katılımcı) eğitimciler dâhil edilmediğinde bu oran % 80,2 olmaktadır.
“HAYIR” sınava girmeyeceğim diyen eğitimci sayısı 63 olup genel katılımcı sayısına oranı % 15,8 dir. Yüksek lisans, doktora, muaf olma gibi durumlardan dolayı sınava girmeyeceklerini belirten (62 katılımcı) eğitimciler dâhil edilmediğinde bu oran %19,4 olmaktadır.
Bilmiyorum, sınav ücreti fazla olursa girmeyeceğim, kararsızım diye cevap verenler sadece 4 eğitimci olup bu % 0,6 orana karşılık gelmektedir.
Sonuçlardan da anlaşılacağı üzere eğitimcilerin büyük bir kısmı sınava gireceklerini beyan etmektedir. Sınava gir(e)meyeceğini belirten %15,8 oranının çok yüksek olmadığı, sınav zamanı geldiğinde bunların da bir kısmının sınava gireceği değerlendirilmektedir. Bu görüşe iki sonraki soruda verilen cevaplardan; özlük haklarında iyileşme sağlayacağını düşünenlerin çoğunlukta olması gerekçe olarak gösterilebilir.
Burada ilginç olan eğitimcilerin genel itibari ile yazılı sınava karşı çıktıkları görülürken sınava gireceğim diyenlerin oranı ile ters bir orantı göstermesidir. Yine vurgulamak gerekirse kariyer basamaklarının genel mantığına karşı çıkmaktan öte nasıl uygulanacağı ile ilgili endişeler taşıdığı anlaşılmaktadır.
Öğretmenlerin kariyer basamaklarına göre sınıflandırılmasını doğru buluyor musunuz? Sorusuna,
“HAYIR” doğru bulmuyorum diyenlerin oranı ise % 56,4, Öğretmen Kariyer Basamakları uygulamasını genel olarak doğru buluyor musunuz? Sorusuna; “HAYIR” uygun bulmuyorum diyenlerin oranı % 59,4, iken sınava gireceklerin oranının % 80,2 olması da ilginçtir.
Yazımızın Birinci Bölümüne ulaşmak için
Yazımızın İkinci Bölümüne ulaşmak için
Görerek öğrenmenin etkili olduğu dünyada birilerinin ne yapıp ettiklerinin anlamı değişiyor. Öğretmen de toplumsal sürecin edilgeni, etkeni değil. Etken olanlar için eğitimin kıymeti ne ola ki