Dolar 20,9009
Euro 22,5149
Altın 1.330,09
BİST 4.959,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 23°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
23°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 22°C
Pts 25°C
Sal 26°C

Gül yaprağında nezaket aramak

A+
A-
17/12/2022 00:01
651
ABONE OL
Gül yaprağında nezaket aramak

Suskunlar Meclisi

Bir zamanlar bilginler ve şairler, “Suskunlar Meclisi” adıyla bir topluluk oluşturmuşlardı. Üye sayısı 40 kişiydi ve bunu artırmıyorlardı. Üyeliğin ilk şartı çok düşünmek fakat çok az konuşmaktı.

O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Câmî, bu meclisin üyeleri arasında olmayı arzuluyordu. Günün birinde suskunlar meclisinin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi.

Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kâğıda yazarak o sırada toplantı halinde bulunan “Suskunlar Meclisi”ne gönderdi. Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Molla Câmî oraya layık bir bilgindi, ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı.

Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Câmî’ye gönderdi. Zeki bilgin, durumu kavramıştı.

Bir damla daha olsa bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gülden küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardaktaki su taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi.

Meclistekiler bu kibar cevabın mânasını anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı. Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Câmî ‘nin adını ekledi.

Kırk sayısının sonuna bir sıfır koyarak, 400 yazdı. Bununla Molla Câmî sayesinde, meclisin değerinin on misli arttığını belirtiyordu. Listenin son şekli Molla Câmî ‘ye gelince, meseleyi anladı.

Ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, kırk sayısının soluna koydu. Yani 040 yazdı. Alçak gönüllü Molla Câmî, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısını da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu.

Gül yaprağı

Gül yaprağı olmak, kolay değil. Bardağı taşırmadan bardağa katkı sunacaksınız diğer taraftan bardaktaki suyun taşmasına da sebep olmayacaksınız. Tam bir denge unsuru. Letafet, zarafet ve ariflik gibi üstün değerlerin hepsinin bir arada görebileceğiniz bir örnek.

Hangi evde zarafet, hoşgörü, arif olan insanlardan zarar gelmiştir. Ama evde, işte, çevrede geçim ehli olmanın, gül gibi geçinmenin yolu gül yaprağı olmaktan geçiyor.

Yük olmayıp yük almak, gül yaprağı güzelliğine kavuşmak… Dert dinleyip derde çare bulurken derde dert katmamak ne kadar büyük bir erdemdir.

Son zamanlarda her şeyi tüketir olduk. Kelimeleri dahi tükettik. Letafet, zarafet, fazilet, nezaket, ihsan, ülfet, lütuf vb kelimeleri aramızda kaç kişi biliyor acaba? Kendisini bilmediğimiz hatta son zamanlarda duymadığımız bu kelimelerle birlikte birçok şeyi unuttuğumuzu da anlıyoruz.

Bu kelimeler aynı zamanda biz de olması gereken hasletlerdir. Bu arada “haslet” nedir diye sorduğunuzu duyuyorum.? Kendi içimizde, ailemizle, çevremizle uyumlu olmanın, ebedi güzellikler yolunda yürümenin müjdecisi gibidir bu kelimelerin anlamı.

Gül yaprağı sırrına erenler, sağdaki sıfır gibi bulundukları topluma güç katarlar hem de bire on, ama soldaki sıfır gibi davranıp kimseye yük olmazlar.

Ne dersiniz şöyle bir düşünmeye; evde, işyerimizde kısacası hayatımızda gül yaprağı gibi miyiz, yoksa bir damlası hayat karartan zehir miyiz?

Hangi birimiz nezakete uyuyoruz, hangi birimiz aile fertlerimize letafetle davranıyoruz? Hangi birimiz elektriklenmeden ülfet almaya gayret ediyoruz? Hangi birimiz şu yaşadığımız hayattaki her şeyin Allah’ın bir lütfu olduğunu biliyoruz?…

Zarafet, letafet, nezaket, fazilet gibi kavramlarının eksikliğini aslında tüm dünya yaşıyor. Bu eksikliğin sonucunda da insanlık büyük bedeller ödemektedirler. Bu kavramları unuttuğumuzdan bu tarafa dünyada terör, sefalet, açlık, katliam ve cinayetler aldı başını gidiyor.

Hayat yolculuğunda letafetten, nezaketten, faziletten ayrılmamak, gül yaprağı olabilmek ve kalabilmek dileğiyle.

Sevgide kalın, sevgiyle kalın…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

  1. Metin ılgaz dedi ki:

    Gül kokulu olabilmek Hz.Muhammed s.a.v yolu olabilmektir…Onun yolunu takip edebilenler samimi olabilenler,edep,haya ile Gül yaprağı misali ile letafet,zerafetle cevap verirler…Bilirler ki amaç sağ tarafa yazılacak sıfır olmak değildir….MEVLÂM adına hakkın sesini ,adaletini en güzel yerine getirme gayretinde olanlar yerini vuslat sahibi olarak yerini bilirler….Fatih Başkanım, hoş, anlamlı yazılarınızla…Gül yaprağı misali olmaya devam edin…MEVLÂM yar ve yardımcınız olsun inşallah…

  2. Hacı Asım KAYALI dedi ki:

    Cocuklugumuzda Letafet,Nezaket,Fazilet,Zarafet ,Netafet gibi kelimeleri bayanlara verilen isimlerde duyardık ve anlamlarını merak edip , öğrendiğimizde mutlu huzurlu olurduk.Bazı kelimeleri duymak insana huzur guven mutluluk verir.Gül yapragi gibi olabilenlerle hayatta karsilasmak ve olabilmek dilegiyle selamlar…

Maç Sonuçları & Canlı Skor ortaklığıyla sunulmaktadır.
Eğitim Ciddi iştir